Haber kaynaklarına baktıkça canımız sıkılıyor, dehşete düşüyoruz, tüylerimiz diken diken oluyor.
Masum çocukların ölümü günlerce, aylarca meşgul ediyor bizi. Gencecik çocukların cinnet halinde işledikleri cinayetler kabusumuz oluyor.
Cinayetler, tecavüzler, savaşlar, insanın insana reva gördüğü nice şenaatler. Ne oluyoruz, neden bu hale geldik diyor sağduyulu insanlar.
Bir sosyal buhran halinde olduğumuz söylenebilir. Sosyal buhranların birçok nedeni vardır. Bilimsel analizlerin yapılması gerekir elbette. İlk aklıma gelenleri yazayım istedim.
Dünya genelinde büyük felaketler, hastalıklar ve savaşlar dolaylı olarak herkesi etkiliyor.
Aşırı özgürlüğe pencere aralayan sanal araçlar insanların kanunlara uyma davranışını gevşetiyor. Her zaman bir kaçış bulabileceğini düşünüyor.
Adalete güven azaldı. Birtakım uyanık kimseler de her zaman adaletin açık noktalarından faydalanarak kendine bir kurtuluş bulabileceğini düşünüyor.
Haz peşinde koşan zihinler tatminsizlik bunalımı ile karşılaşır ki böyle bir kişiyi hiçbir ceza da caydırmaz.
İnsana akıl ve sağduyu gerekir. Sanal ve sınırsız ortamlarda bu ikisi de felç olur.