Hollanda’da ikamet eden ve anladığım kadarıyla sanayi atıklarının imha edildiği bir işletmede çalışan bir okuyucum bana bazı belgeler gönderdi. Birlikte çalıştığı L. M. M. Nevels adında Hollanda asıllı bir bilim adamının patentli icadı olan bir teknoloji sayesinde kanserojen de barındıran sanayi atıklarının sıfır emisyonla imha edildiğini anlatıyor.
Şöyle diyor Mustafa Cengiz Kılıç:
“Bir tabu olan ve 1992’den beri gizli tutulan Zero-option teknolojisi 30 yildan fazla, azimli ve buyuk emekler, ozveriler, dogayi, tum mahlukati, hayvanlari ve insanlari Yuce Yaradandan oturu sevmegi gerektiren uzun bir bilimsel arastirma ve calismanin urunudur. Hollandali Yuk.kimya.muh. Sn L.M.M. Nevels’in kendi bulusu olan bu teknolojiyi koruyabilmek icin 1992’de uluslararasi duzeyde zorunlu olarak patentledi. Bu superteknoloji 3 temele dayanmaktadir;
1) Mineralizasyon dedigimiz, radyasyon atiklari haricinde herturlu islak ve kati kimyasal ve sanayi atiklarini cok yuksek derecede yakmaktir. Bunun sonucunda bildigimiz kul olusur fakat bu kullerin icinde herturlu metaller budefa micro duzeyde bulunur cunki bu tehlikeli metalleri etkisiz hale getirmek mumkun degildir; Agir metaller, degerli metaller ve bildigimiz ferro ve non ferro metaller. Bu bildigimiz basit atik yakimi Izaydas’ta oldugu gibi dunyanin heryerinde yapilir fakat tehlike burda sona ermez. Asil zor ve onemli olan bundan sonra gerceklesir
2) Bacadan cikan zehirli gazlar’in onceden temizlenmesi ve arindirmasi. Bu gazlar 8 kademeli olarak su ile arindirilirki bunun sonucunda
kati ve camura benzer kalinti olusur. Bu kalinti yine bircok kez tekrar sistemden gecer, ta ki cikan gazlar buhar haline gelene kadar ve zararsiz halde bacadan cikana kadar. Bu sayede hava kirlenmez. Bu asamada prosedurde olusan kirli ve atik sular’da tekrar tekrar arindirilir ta ki zararsiz hale gelene kadar.
3) Henuz herturlu metaller icerikli kuller budefa 2000 dereceye yakin asiri sicaklikta yakilir. Bu arada bu metaller eriyerek tek metalblok olarak kullerden arindirilir. Ilerde bu metalbloklar electroliz teknigiyle cesit cesit safmetaller olarak birbirinden ayirdedilir ve saf metaller olarak satilir. Kuller ise zor ve karisik bir prosedurle ve karisimla volkanik tasa benzeyen siyahi cam gibi maddeye donusturulur. Bu zararsiz sentetik obsidyan dedigimiz urunde sonra satilip anamadde olarak bina, asfalt ve hatta degerli tas olarak mucevherlerde kullanilir. Bu parlak degerli madde Hollanda Cevre bakanligina (VROM) bagli TNO (Tubitak’a benzer) kurulusu bilimadamlari tarafindan arastirilip onaylanmistir ve sertifika almistir.
Ustelik (bununda belgeleri mevcuttur) havaya, karaya ve suya toplam 0’a yakin emisyon gerceklesir ve cevreye, yasayan herturlu canliya zarari olmaz ve halkimiz kanser illetinden buyuk bir sekilde uzaklasmis olur. Bunun sonucunda degerli topraklarimiz, yeralti sularimiz, tarlalarimiz ve bitkilerimiz zehirli atiklardan korunmus olur. Burdaki dev yakim firinlarini surekli olarak calistirmak icin dis enerji kaynagi (mazot, benzin, gaz, elektrik gibi) gerekmez cunki waste-to-waste prensipi kullanilir burda. Kalorisi dusuk atiklarin yakiminda kalorisi yuksek atiklar kullanilir. Burda sanayilerden imha icin verilen atik mazot ve benzin kullanilir.
Dedigim gibi obsidyan ve safmetaller satildiktan sonra bu aritma sisteminin maliyeti atiklarin olustugu sanayiler icin azmasrafli yontem olur. Bir komple ve yeni aritma sirketini kurmak diger sistemlerden cok daha az maliyetlidir ve ustelik bu sistem 3uncu yildan itibaren kendi masrafini cikarmis olur.”
Bu teknolojinin ülkemizde de kullanılması için bir çaba içerisinde olan Mustafa Cengiz Kılıç şunu da ilave ediyor:
“Ornegin Kocaeli’de bulunan Turkiyenin tek atik imha fabrikasi Izaydas A.S. basit atik yakma suretiyle calismaktadir. Fakat Zero-option teknolojisi sanayi atiklarindan olusan cevre kirliligini durdurabiliyor lakin Batida var olan guclu cevre mafyasi bunun onunu devamli kesmistir. Radyasyon haricinde aklimiza gelebilen herturlu kimyasal atiklar en iyi sekilde imha edilip donusturuluyor. Cok karmasik bir sistemle bacaya, topraga ve sulara toplam 0’a yakin emisyon olusmaktadir ! Bacadan cikanda zaten buhardir !”
Bendeniz buradaki “güçlü çevre mafyası” tesbitini dikkate değer buldum ve önemsedim. Özetle söylenmek istenen şudur:
Sıfır emisyon bilimsel olarak mümkündür ama çevre mafyası bunu engellemek istemektedir.