Eşref burada söze karıştı:

“Ferit sen mesajı SSL ile kendi kriptomuz üzerinden gönderdiğinden emin misin?”

“Evet kesinlikle eminim çünkü bürodan gönderdim.”

“O zaman buradaki terslik nerede?

Selim önündeki dosyadan başını kaldırarak:

“Abi telefondan en son Kızılay’da sinyal alınmış diyor Servet. Peki bize ve sisteme mailleri nasıl göndermiş gece yarısı?”

“Necati Beyin cep bilgisayarında dahili GPRS modemi var.” dedi Servet. Cep telefonu olmadan da mail atabiliyor.”

Eşref ortalıkta dağılmış olan fikirleri toparlamak gerektiğini düşündü ve hafifçe öne eğilerek;

“Arkadaşlar” dedi “her ne olduysa bilmiyoruz ama tahmin yürütmekle bir şey yapamayız. Şu anda neler yapabileceğimizi konuşmalıyız. Evet arkadaşımız tehlikede olabilir. Bize gelen son mesajlar ve sisteme gelen uyarı mesajının kaynağı konusunda Servet hiçbir şüphe olmadığını söylüyor. Bunu bilmek en azından durumun ciddiyeti konusunda fikir veriyor. Ancak henüz bir saldırı veya tehlike durumu söz konusu olup olmadığını bilmiyoruz.”

“Abi aslında Ferit mesajı gönderdiğini şu anda net söyleyebildiğine göre belki de hiçbir tehlike yok. Teknik bir arıza olamaz mı? Sadece Necati Beyin yokluğu bizim için problem.”

“Bu da yeterince zihin bulandıracak bir problem” dedi Noorhan. “Bugüne kadar birbirimizden habersiz kaldığımız böyle bir durum oluştu mu? Hem böyle bir ciddi durum var. Hem de aslında doğru dediğimiz mesajla ilgili teknik de olsa bir şüphe var. Arkadaşımızın sağlığı ile ilgili bir problem aklıma geliyor ama Ferit Bey otobüs firması ile görüştüğünü söyledi. Onlar böyle bir şey söylememişler.”

“Bir dakika” dedi Ferit “ben bir şey fark ettim. Benim gönderdiğim mesajda meydandaki yazıhanede karşılarım seni demiştim. Ama bu mesajda terminal diyor. Adım gibi eminim, bu mesaj değiştirilmiş.”

“Allah belalarını versin” dedi Eşref. Diğerleri de yerlerinde huzursuzca kıpırdarken hayret ifadeleri ile önlerindeki dosyaya bakıyorlardı. “Necati’yi tuzağa düşürdüler bu kesin bence”

“Vakit kaybetmeyelim. Servet sen hemen gerekli talimatları ver. Necati’nin tüm şifrelerini ve sisteme giriş kanallarını bloke etsinler. Gerçi raporunda şu ana kadar Necati’nin sistemle hiç irtibat kurmadığını yazmışsın.”

“Bunu ben ya da elemanlardan biri yapamaz. Yönetim kurulundan en az üç kişinin onayı ile bir diğer yönetim kurulu üyesine kısıtlama getirilebilir.”

“Peki uzat bakalım şu tableti.” Servetin uzattığı tablet bilgisayarda bazı programlar açtı. Birkaç yere işaretler koydu. Ekrana bir imza attıktan sonra, yanındaki Noorhana uzattı. O da ekranı imzaladı ve Mahmut’a uzattı. Mahmut da imzaladıktan sonra tekrar Servete uzattı.

“Ben bu konuyu dışarıya hiç hissettirmemek gerektiği kanaatindeyim. Siz ne dersiniz arkadaşlar?”

“Nasıl hissettirmeyeceğiz? “ dedi Halis. “Arkadaşımız kayıp onu ararken polise haber vermeyecek miyiz? Bir hastalık veya kaza ihtimaline karşı hastaneleri aramayacak mıyız?”

(Tek Kişilik Devlet Sırrı’ndan bir bölüm)

Recommended Posts

Ravza-i Mutahhara. Hz. Muhammedin Kabri
Alıntı ŞİİR

Mevlid-i Nebi Kutlu Olsun

Sakın terk-i edebden kûy-ı mahbûb-ı Hudâ’dır buNazargâh-ı İlâhî’dir Makâm-ı Mustafâ’dır bu Felekde mâh-ı nev Bâbü’s-Selâm’ın sîneçâkidirBunun kandîlî Cevzâ matla-ı nûr u ziyâdır bu Habîb-i Kibriyâ’nın hâbgâhıdır fazîletdeTefevvuk kerde-i Arş-ı Cenâb-ı Kibriyâ’dır bu Bu hâkin pertevinden oldu deycûr-ı adem zâilAmâdan içti mevcûdât çeşmin […]

Alıntı

KİŞİLİK…

1982 yılı Gazi Üniversitesi Basın Yayın Yüksek  Okulu’nda 2.sınıf öğrencileri Türkiye Ekonomisi dersinin hocasını bekliyor. Sınıf, öğrencilerin gürültü patırtısıyla sallanırken sert görünümlü hoca kapıda beliriyor. İçeriye kızgın bir bakış atıp kürsüye geçiyor. Tebeşirle tahtaya kocaman bir (1) rakamı çiziyor. “Bakın” diyor. “Bu, kişiliktir. […]