Gümrah büyürse çiçekler o zaman gülümseriz.
İlginç bir kelime olarak dikkatimi çekmiştir hep: “gümrah”.
Farsça bir kelime olan gümrah Türkçe’de de kullanılmaktadır. Ancak Farsça’da “yolunu kaybetmiş, yoldan çıkmış veya yanlış yönlendirilmiş” anlamlarında kullanılırken Türkçe’de “gür, bol, sık, çok” anlamında ifade edilir. Tabii daha çok çimen, saç, su, ses gibi şeyler için kullanılır. Burada alakasız bir anlam yok aslında. Aşırı derecede büyümüş ve düzensizce oradan buradan fışkırmış olan şeyler için kullanıldığından Farsça’daki anlamı ile de bağlantılıdır.
Ölçü ve sınır tanımadan saksısından taşan çiçekler gümrah büyümüşlerdir.
Kaldırım taşlarının arasındaki küçük deliklerden bile tutam tutam büyüyüp fışkıran çimenler gümrah büyümüştür.
Çılgınca kafalarda tarakların söz geçiremediği fışkıran dalgalı saçlar gümrah büyümüştür.
Sadece bir gözeden değil, kayanın her deliğinden deli dolu, gür akan su gümrah akmaktadır.
Telaş anında yüksek ve kuvvetli seslenişlerin adı gümrah seslenişlerdir.
İmla kılavuzları ve sözlüklerde yeri olmasa da gönüllerden taşan gümrah duygular vardır.
Cüssesine ve haline bakmadan haksızlığa karşı haykıran ve hakkı savunan gümrah yürekler vardır.
Üstüne vazife olmayan konularda bile doğruyu söyleme cesareti gösteren gümrah tavırlar vardır.
Hesap sormak gerektiğinde hiç tereddüt etmeyen gümrah yiğitler vardır.
Yanlış yönlendirilmeden, kökünü unutmadan ortaya konacak gümrah duruşlar dünyayı daha güzel bir yer haline getirecek ve insanlığı daha erdemli bir seviyeye taşıyacaktır.