Sayın Cumhurbaşkanım,
Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi’nin ilk cumhurbaşkanı olarak seçildiniz. Yeni yönetim sistemi ve yeni dönemimiz hayırlı olsun. Uzun dönem hedefleri olan ve hedefleri doğrultusunda yorulmadan çalışmaya devam eden sizin gibi bir lider nasip ettiği için Allah’a hamd ve senalar olsun.
Kendimce eğitim konusunda küçük birkaç hatırlatmada bulunmak istiyorum. AK Parti iktidarında eğitimin kemmiyet kısmında çok önemli yatırımlar yapıldı, çok büyük gelişmeler kat edildi. Ancak yine de zat-ı alinizin de zaman zaman ifade ettiği gibi eğitimde istediğimiz başarıyı yakalayamadık. Artık keyfiyete kafa yormanın zamanıdır. Bu birkaç yüzyıllık tıkanmayı aşmak için âcizane bazı önerilerim olacak. Elbette bunlar tek çözüm değildir. Eğitim oldukça karmaşık ve sonuçları uzun vadede alınabilen bir alan olduğundan daha çok kimsenin fikirlerini ortaya koyması ve çözüm önerilerinin tartışılması gerekir.
- Eğitimi sadece meslek erbabı yetiştirme yöntemi veya diploma elde etme aracı olarak görürsek batının dayattığı sistemin dışına çıkamayız. Oysa bizim ilim (bilim) anlayışımız ve yaratılan her canlı ve cansız varlığa ve kâinata dair tasavvurumuz çok daha kapsayıcı ve dünyanın/insanlığın sorunlarına çözüm bulucu bir anlayıştır.
- Eğitim kadrosu oluşturulurken hem ilme önem verilmeli hem pratik davranabilecek aktif ve uyumlu bir kadro oluşturulmalıdır.
- Eğitim politikalarında tutarlı ve sağlam bir zihniyet ortaya konmalı ve benimsenen bu zihniyette uzun yıllar ısrar edilmelidir. Ekonomide ısrarlı ve sıkı disipline dayanan politikalar nasıl uzun vadede toparlanmaya götürüyorsa eğitimde de aynı sonuç alınabilir. Ancak eğitim politikalarında sonuç almak çok daha uzun yıllara dayanır.
- Eğitimde kitabın ve kütüphanenin kritik önemi yeniden gözler önüne serilmelidir. Bu anlamda “Millet Kıraathaneleri” projemiz kütüphaneleri dönüştürmek ve kütüphanelere ilgiyi arttırmak için de bir fırsat olacaktır.
- Eğitim teknolojileri konusunda cesur ve yenilikçi ama mevcut bilimsel gerçeklere dayanan politikalar geliştirilmelidir.
- Kendimize özgü gerçekten MİLLİ bir eğitim modeli mutlaka ortaya konmalıdır. Bu model ve yeni anlayışa uygun olarak görevde olan mevcut öğretmenler sürekli eğitilmeli ve niteliklerinin arttırılması sağlanmalıdır. Yeni yetişecek öğretmenlerin de bu yönde yetişmesi için eğitim fakültelerinin programlarında hızlı bir dönüşüm programı uygulanmalıdır.
- “Eğitim sistemi” kavramı her gündeme geldiğinde sadece “sınav sistemi” dar alanında sıkışan tartışmaların önüne geçilmeli eğitimde sistem yaklaşımının yönetim, mekân, müfredat, yöntem ve teknolojileri de içeren son derece karmaşık bir yapı olduğu kamuoyuna da her fırsatta anlatılmalıdır.
Sürç-i lisan ettiysem affola…
Saygılarımla…