Afganistan’ın tarihi aslında oldukça eski. İnsan yerleşiminin 50.000 yıl önce olduğuna dair tahminler bulunmaktadır.

Bugünkü devletin sınırlarını ve temelini oluşturan devlet İngilizlerle yapılan I., II. ve III. İngiliz-Afgan Savaşlarından sonra 1919 yılında Emanullah Han tarafından kurulmuştur.

Modern Afganistan’ın kurucusu olarak Emanullah Han’ın fotoğrafı ve ismi bazı yerlerde göze çarpıyor.

Tarihi yapılar ve müzeler turistik alanların başında gelir.

Hindukuş Dağları

Afganistan ile özdeşleşmiş bu 800 KM’lik sıradağlar sarp ve çetin şartları ile bilinmektedir. “Hindukuş” kelime olarak Hinduları öldüren anlamına gelir ve dağın sarp ve çetin olmasından Hintlilerin veya Hinduların aşamadığı, öldüğü dağlar olarak yorumlanmaktadır.

Bu dağlarda birçok maden olduğu ve bir türlü bitmeyen savaşların bu madenler üzerinden yapıldığı teorileri çokça duyulmuştur. Sistematik bir madencilik henüz olmamakla birlikte zümrüt ve yakut gibi kıymetli taşların olduğu da bilinmektedir. Nitekim mihmandarımız Kabil’de bizi götürdüğü bazı çarşılarda bu kıymetli taşları görmemizi sağladı.

Rakımı oldukça yüksek olan bu dağların kuzey tarafında bahar yüzünü göstermişti. Ancak dağın zirvesinde yol vermeyen kar fırtınaları hala devam ediyor.

Afganistan seyahatimiz sırasında gördüğümü bazı tarihi mekanları ve tarihi eserleri fotoğraflayabildiğimiz kadarıyla sizlere göstermek istiyorum.

Mevlana’nın Doğduğu Topraklar

Bizim Türkiye’de Konya’da Mevlana Celaleddin-î Rumî olarak andığımız Mevlana, Afganlar tarafından Mevlana Celaleddin-î Belhî olarak bilinir. Belh’de toprak yapı olarak kalıntıları bulunan bu ev oldukça harap halde şimdi.

TİKA tarafından restore edileceğine dair bir proje onaylanmış ancak savaş şartları dolayısıyla henüz bir çalışma başlamamış.

Sahabeden Ukkaşe (Ökkeş) b. Hasene’nin Kabri

Belh şehrinde Mevlana’nın doğduğu evin hemen karşısında tarihi bir taş türbe yer almaktadır. Bu türbenin kapısında yazdığına göre sahabeden Ukkaşe b. Hasene burada medfundur.

Türbedar bu kabrin sahabe kabri olduğunu ve kendisinin de kırk yıldan fazladır burada türbedarlık yaptığını anlattı.

Babür Şah’ın Sarayı

Afganistan’ın tarihi Hindistan’la bağlantılıdır. Bugünkü Hindistan, Pakistan ve Afganistan topraklarında hüküm süren Babür İmparatorluğu’nun kurucusu Babür Şah’tan kalma eserler başkent Kabil’de restore edilmiş olarak gezilebilmektedir.

“Bagh e Babür” adı verilen alanda modern bir bahçe Harem Sarayı, açık mescid, türbe, müze ve çarşılar bulunmaktadır.

Soy olarak baba tarafından Timur, anne tarafından Cengiz Han‘a dayanan Babür Şah’ın türbesi de burada yer almaktadır.

.

.

.

.

Bala Hisar kale kalıntıları tarihi yapılar arasında yer alır. Bu kalenin M.S. 5. Yüzyılda inşa edildiği tahmin edilmektedir.

 

Timur Şahın Türbesi

Ünlü hükümdar Timur Şah’ın mozolesi olarak bilinen bir yapı da Afganistan’ın başkenti Kabil’de bulunmaktadır.

Leave A Comment

Recommended Posts

GÜNCEL Yazılar

gümrah…

Gümrah büyürse çiçekler o zaman gülümseriz. İlginç bir kelime olarak dikkatimi çekmiştir hep: “gümrah”. Farsça bir kelime olan gümrah Türkçe’de de kullanılmaktadır. Ancak Farsça’da “yolunu kaybetmiş, yoldan çıkmış veya yanlış yönlendirilmiş” anlamlarında kullanılırken Türkçe’de “gür, bol, sık, çok” anlamında ifade edilir. Tabii […]

Hatırat Yazılar

Afganistanda Altyapı

Afganistan’da gördüğümüz yerlerde en büyük problemlerden birisi de altyapının olmaması. Büyük sayılabilecek şehirlerinden Mezar-ı Şerif ve başkent Kabil’de toplam bir hafta geçirdik. Mezar-ı Şeriften Kabil’e kara yolu ile gittik. Altyapı derken anlaşılması gereken iki önemli imkan karayolu ulaşım yolları ile temiz su […]