iftira

ÖZÜN ÖZÜ: İftiranın yanında yalan masum kalır. Çünkü iftira suçlamadır ve geriye şüphe kalır.

ÖZET: İftira atmak artık kolaylaşmıştır. Sanal alem iftiranın maliyetini de bedelini de azaltmış böylece iftira uluorta, aleni ve yaygın bir hale gelmiştir. İftiranın hem bireysel hem devletler nezdinde bu kadar kullanılması zihinlerde kullanışlı bir araç olarak algılanmasından kaynaklanmaktadır. Çamur atmanın adı ‘algı’ olarak ifade edilmekte ve ne yazık ki sonuç alınabilmektedir.

***

iftira

Bir kimseye kasıtlı ve asılsız yapılan suçlamanın adıdır iftira. Rakipler eğer mertlikten yoksun iseler birbirlerine iftira atabilirler. Dilimizde iftirayı ve iftiranın tehlikesini anlatan birçok deyim ve atasözü vardır. “Çamur at izi kalsın” tabiri bu tür asılsız suçlamaları ifade eder.

İftira aynı zamanda yalan üzerine bina edilmiştir. İftirayı bir mücadele yöntemi olarak kabul edenler aynı şeyin kendilerine yapılabileceğini hesaba katmamışlardır.

Suçlanan ve iftira atılan taraftan masumiyetini ispatlamasını beklemek daha büyük bir insafsızlıktır. Hukukta “müddei iddiasını ispatla yükümlüdür” kuralı vardır. Yani bir iddia varsa iddia eden ispatlamak zorunda, suçlanan masumiyetini ispatlamak zorunda değildir. Ancak gerçekte işler pek böyle yürümüyor. İftiralar atanlar hiç bir şey ispatlamasalar bile toplum vicdanında bir yara açmayı başarırlar.

Dezenformasyon ve manipülasyon kavramları ile iyice muğlaklaştırılan bu alanda nice mağduriyetlerin olduğuna şahit oluyoruz. İnsanların çoğu bir konuyu araştırma ihtiyacı hissetmez. Söylentiler, dedikodular, asılsız haberler, ilginç söylemler her zaman ilgi çekmiştir. Bu cazibeden faydalanarak yalan ve iftiraları kendi çıkarları uğrunda pervasızca kullananlar aynı zamanda ahlak erozyonuna sebep olmaktadırlar.

Ticari rekabetlerde, siyasi mücadelelerde, kişisel çıkar çatışmalarında iftiranın bolca kullanılması neyin yalan neyin doğru olduğunu araştırma imkanı olmayan halk nezdinde dehşetli bir kaos ortamı oluşturur. Ahlak erozyonu sadece bu konularla sınırlı kalmaz her alan ve her konuya sıçrayan bir yangın gibi sosyal hayatı yer bitirir.

İftira atmak çocuk dünyasında bazen vaziyeti kurtarma aracı olarak görülebilir. Çocuk cezadan kaçmak için iftiraya çok kolay başvurur. Bir hatayı sadece “yapmadım” demek işe yaramayacaksa kardeşine arkadaşına yönelip “o yaptı” der kolayca. Ancak yetişkinlerin bu kalıbı kullanışlı bir araç olarak kullanması toplumsal huzuru dinamitler.

Çoğu zaman erkeklerin zulmüne, eziyetine maruz kalan kadınlar da olayı daha dramatik hale getirmek için iftiraya başvurabilirler. Birçok hukuk sisteminde kadına yönelik pozitif ayırımcılık da kadınların bu yola daha çok başvurmasına sebep olur. Delil istenmemesi ve sadece ifadenin doğru kabul edilmesi iftirayı kolaylaştırmaktadır.

İş hayatından mesai arkadaşlarının birbirlerine iftira attıkları görülebilir. Bu da sadece ilişkileri değil, iş verimini düşürür ve ortamın huzurunu yok eder.

İlmi çalışmalarda iftiranın kullanılması maksadını aşan sonuçlara sebep olabilir. İlmin özgürce yapılabileceği gerçeğini iftira ile zedeleyenler ilim erbabına olan güveni yerle bir ederler. Taraflardan veya rakiplerden biri yapılan bir ilmi çalışmanın sadece gerçeği bulmak için değil bir nüfuz odağının veya bir şirketin yönlendirmesi ile belirli bir sonucu (elbette menfaatleri yönünde bir sonucu) elde etmek için yapıldığını iddia ettiğinde artık zihinlere bir şüphe düşürülmüştür. Bu tür iddialar defalarca çürütülse bile yıllarca komplo teorilerine malzeme olmaya devam eder.

Samimiyeti sağlamak istiyorsak iftiradan kurtulmalıyız.

12 Kasım 2021 Cuma

Leave A Comment

Recommended Posts

GÜNCEL Yazılar

gümrah…

Gümrah büyürse çiçekler o zaman gülümseriz. İlginç bir kelime olarak dikkatimi çekmiştir hep: “gümrah”. Farsça bir kelime olan gümrah Türkçe’de de kullanılmaktadır. Ancak Farsça’da “yolunu kaybetmiş, yoldan çıkmış veya yanlış yönlendirilmiş” anlamlarında kullanılırken Türkçe’de “gür, bol, sık, çok” anlamında ifade edilir. Tabii […]

Hatırat Yazılar

Afganistanda Tarih

Afganistan’ın tarihi aslında oldukça eski. İnsan yerleşiminin 50.000 yıl önce olduğuna dair tahminler bulunmaktadır. Bugünkü devletin sınırlarını ve temelini oluşturan devlet İngilizlerle yapılan I., II. ve III. İngiliz-Afgan Savaşlarından sonra 1919 yılında Emanullah Han tarafından kurulmuştur. Modern Afganistan’ın kurucusu olarak Emanullah Han’ın […]