Tablo: Harat Mustafa (Eser Sahibi: M. Ali Diyarbakırlıoğlu )
Vaktin birinde iki ortak varmış. Bir gün ortağın biri gelip demiş ki ‘ayrılalım’ Berikisi şaşkın: ‘neden’ demiş ‘bir hata mı yaptım ki acaba?’ Hayır demiş bir hata kusur yok ama ayrılmak istiyorum mümkünse sebebini de söylemek istemiyorum. Ama bil ki senden yana bir sıkıntım yok. İyice meraklanmış bizimki. Yemin verdirmiş karşı tarafa. O da demiş ki: ‘Tamam söyleyeceğim ama ayrılalım, hesabı yapıp helalleşelim sonra sebebini anlatacağım’
Bizimki çaresiz bölüşmüşler malları, çok iyiydik ama ne oldu da ayrılıyoruz diye içi içini yer.
Bu ortaklar her yıl çıkan mahsulu eşit olarak pay ederlermiş ama büyük olanı gizliden de öyle birşey yaparmış ki duyanlar dudaklarını ısırır. Pay yaptıkları günün gecesi kalkar, ben evli barklıyım ortağım daha bekar o evlenip yurt yuva sahibi olacak onun daha çok ihtiyacı var diye kendi hissesinden alıp bir kaç teneke ortağının yığınına dökermiş. Küçük ortak da bu olanlardan habersiz buğdayların başına gelir. Ben henüz bekarım bir başıma adamım, ortağımın çoluğu çocuğu var onun benden fazla ihtiyacı var diye kendi hissesinden bir kaç teneke abisinin hissesine dökermiş.
Gel zaman git zaman bir hasat vaktinde yine kardeşler buğdayları paylaşmışlar. Ertesi gün yığınların yanına geldiklerinde karıncaların buğdayları yığından alarak uzaklaştıklarını görmüşler. İki kardeş hem bunu şaşkınlıkla izlemiş hemde utanarak birbirlerine bakmışlar. Çünkü o yılki paylaşımdan sonra küçük ortak, ya bizim ortak evli barklı çoluğu çocuğu var ben daha bir yuva kuramadım ne olur ki ortağın hissesinden bir kaç teneke ben alsam deyip kendinin hissesine katmış. Büyük de her yıl ortağıma kendi hissemden katıyorum ama bu yıl benim de çok ihtiyacım var onunkinden bir kaç teneke alsam ne olur o bir başına adam deyip ortağın hissesinde alıp kendi hissesine katmış.